30 Ekim 2009 Cuma

AR-TUR'A HÜZÜN ÇÖKTÜ



Okulların açılması ve güneşin kuvvetini yitirmeye başlaması ile birlikte yazlık mekanlar yavaş yavaş boşalmaya başlar. Aslında eylül ve ekim ayları böyle yerlerde yaşamak için en güzel zamanlardır. Gün içinde istediğiniz saatte yürüyüş yapabilir, istediğiniz zaman denize girebilirsiniz. Sizi bunaltan sıcaklar azalmış, yörenin sert rüzgarları hafiflemiştir. Plajdaki bütün şemsiyeler boştur, istediğiniz yere oturabilirsiniz. Servis yapan çocuklar etrafınızda döner, istekleriniz anında gelir.


Esas değişim bahçelerde olur. Sararan ve dökülen yapraklar bana her zaman hüzün vermiştir. Acaba bozuluyor mu diye önce korkarım sonra mevsim gereği olduğunu anlarım. Teker teker kapanan evlerde yaşam bittikçe, bahçelerde bozulmaya başlar. Sahipsiz kalan ayvalar ve narlar yerlerde sürünür.Kışa hazırlanması gereken bahçeler kaderine terkedilir. Ar-tur'da sonbaharı çok seviyorum. Komşular ile yapılan toplantılar, akşam üzerleri Güvercin Koyu'nda kekler, börekler, kurabiyelerle içilen çaylar. Hoş sohbetler, yeni dostluklar, nefis bir günbatımı. Kaz Dağları'ndan gelen tatlı esintiyi içine çeken, bundan medet uman yaşlı insanlar, hastalar. Evet biz de havaların soğuması ile bu günleri bitirmeye karar verdik. Bahçemiz temizlendi, ağaçlar budandı, gübrelendi. Mevsimlik çiçekler söküldü, kalanlar korunaklı yerlere çekildi. Reçeller yapıldı, tohumlar ve kurutulan bitkiler hazırlandı. Ne diyelim seneye sağlıkla tekrar gelmek kısmet olur inşallah.

Hiç yorum yok: