Humeyra'nin notlari

18 Nisan 2012 Çarşamba


Orkidelerim


Çiğdemler


Sümbüller

17 Nisan 2012 Salı

Echeveria

Echeveria



Stapelia variegata

Kasımpatılarım


San Francisco Sokaklarından





Uzun Bir Ara

Belirli bir nedeni yok. Yayınlar durdu bazen olmuyor tam bir sene sonra kaldığım yerden devam ediyorum. Önce biriken çiçek resimlerimi yayınlayayım sonra da bilgileri. Takip edenlerden özür diliyorum.

1 Nisan 2011 Cuma

ATLANTA - 2011

PARİS HAVAALANI


Torunlarımızla biraz uzunca beraber olabilmek için bu sene programa Bir Atlanta seyahati ekledik. Yolculuk bizim için oldukça uzun ve yorucu tabii. Atlanta'nın en güzel mevsimi. Her yer çiçeklerle dolu. Benim gibi doğa hayranı biri için bulunmaz mekan. Her gün gözlerinizle doğanın uyanışını gözlemliyebiliyorsunuz. Bu programımızın içinde gördüğüm değişik mekanları ve bitkileri de blogumu okuyanlara aktarmaya çalışacağım.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

BARIŞ ÇIÇEĞİ (Spathiphyllum)


Araceae familyasından olup 28 türü vardır. Doğal olarak tropik Amerika'da ve Filipinlerde yaşamaktadır.Saksı çiçekçiliği yetiştiriciliğinde önemli kültür formu Spathiphyllum floribundum'dur. Dekoratif yaprak ve çiçekleri için yetiştirilir. Özellikle yeni çıkan yapraklar parlak olup. bitkiye ayrı bir görünüm verir. Spathiphyllum'lar nisbi nemi yüksek, gölge yerleri severler. Sıcaklık isteği bakımından Eylül-Mart ayları arası 18-21 oC; Mart-Eylül aylan arası ise 24-30 oC olmalıdır. Yaz aylarında bol su verilir ve sıcak havalarda yapraklarına su püskürtülür, kış aylarında ise verilen su miktarı azaltılır.(Süs Bitkileri-Prof.Dr.Ahmet Mengüç)





Genel Özellikleri
Anavatanı Amerika: Kolombiye, Venezuela dır. Koyu yeşil Yaprakları, uzunca oval, uç kısma doğru sivri; çiçekleri kar beyazı, spadix yeşil, beyaz, tekrar yeşildir. Tabiatta 36 türü bulunan Spathiphyllum cinsinin başka bir melezi de (S. “Mauna Loa”) iç mekan süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
İklim İstekleri
Bitki gelişme döneminde ortamla 18-20 C sıcaklığa gereksinim duyar. Kışın ise 15 C sıcaklık ister. Yüksek orantılı %75-80 oranında nem ister. Aydınlık yarı gölege veya gölge yerlerden hoşlanır. Bitkinin zarar görmemezi açısından doğrudan güneş ışığından korunmalıdır.
Toprak İstekleri
Yüksek düzeyde besin maddesi istendiğinde boynuz ve tırnak unu ile kalsiyum fosfat ve potasyum sülfat oranları 2 kat artırılır. Saksı toprağı hacimce eşit miktarlarda orman toprağı, yaprak çürüntüsü ve sphagnumyosunu karışımı ve yine hacimce 2 kısım yaprak çürüntüsü, 2 kısım kum, ½ kısım orman toprağı karışımını da kullanılabilir.
Üretim Tekniği
Tohumla üretim: Tohumla üretim yapmak için iyi vasıflı, iyi beslenmiş,zararlı ve hastalıklardan korunmuş ve çimlenme gücünü koruyantohumlar kullanılmalıdır. Tohumu alınacak bitkiler sürekli kontrol altındatutulmalı ve bakımları iyi yapılmalıdır. Olgunlaşan tohumlar ellesıyrılarak alınmalıdır. Zaman geçirilmeden toprağa ekilmelidir.Tohumların ekileceği toprak iyi drenajlı olmalıdır. Sera sıcaklığı 250C ve sabitolmalıdır. Sera içinde nem oranı % 75-80 olmalı ve değişmemelidir. Tohumların ekileceğikasalar 45 x 30 x 7 cm. ebatlarında olmalıdır. Ekim kasalarına konulacak toprak ise bir kısımkum, bir kısım orman toprağı ve bir kısım odun kömürü toprağından elde edilen karışımolmalıdır.
- Tohumlar şubat ayında ekilir.- Çıkan fideler mart ayında seyreltilir.- Nisan ayında viyollere şaşırtılır.- Ekim ayında fincan saksılara şaşırtılır.
- Şubat ayında ise büyütülecek yerlere dikilir.18-22C sıcaklık , % 75-85 oransal nem ve yarı gölge ortamlarda 1,5 yıl sonra bitkinin ilk çiçekleri açmaya başlar.
Saksı değiştirme işlemi her yıl Nisan ayında yapılması gerekmektedir. Mayıs-Haziran ayları arası haftada bir kez 1 g/l kompoze gübre verilir.
SulamaBitkinin çiçeklenme dönemi Mart-Haziran ayları arasındadır. İlkbahar ve Yaz aylarında ılık, kireçsiz su ile bolca sulanmalı, nemli bir hava sağlanmalı, yapraklara sık sık su püskürtülmelidir. Sonbahar ve kış aylarında ise saksı toprağı orta derecede nemli tutulmalıdır. Dinlenme dönemi Ekim’den Ocak’a kadar devam eder.
BudamaKuruyan, çürüyen yaprak ve çiçekler (sapları ile birlikte) kesilip uzaklaştırılmalıdır.
Hastalık ve Zararlıları Önemli Zararlıları
Kırmızı Örümcek, Yaprak Bitkileri ve Unlu Bitler’ dir. Kırmızı Örümcekler, Akar adı ile tanınırlar. Çıplak gözle zor fark edilirler. Vücutları oval yumuşak ve yapılı, üzerlerinde seyrek uzun kıllar bulunur. Akarlar, bitkilerin yapraklarının özellikle alt kısmını sokup bitki öz suyunu emerler. Ayrıca emme sırasında salgıladıkları zehirli maddelerden dolayı yapraklarda beyaz, sarı ve kahverengimsi lekeler oluşur. Bitkinin yapraklarının tümünü kurutabilir. Kaynak

NİHAYET SIKINTILAR BİTİYOR.


Bazı sıkıntılar yaşadık ve bu sene sezonu hala açamadık. Yazlıkta çok kısa bir bahçe ve ev hazırlığı yaparak hemen geri döndük. Ama ne yaptık, peşimizden neler yetişti hiç bilmiyorum. Şimdi tekrar bahçemize dönüyoruz. Ancak ondan sonra sizinle yaptıklarımı ve neticelerini paylaşacağım Umarım bundan sonra herşey çok güzel olur. Herkese bol çiçekli güzel bir yaz diliyorum

2 Aralık 2009 Çarşamba

AZALEA ( AÇELYA )


Açelya, hem dayanıklı hem de özel bakım isteyen bir bitkidir. Gerekli biçimde bakılıp beslendiği zaman çok bol açtığı gibi, bakımında hatalar yapılırsa, hemen hiç açmayabilir. Bu yüzden, açelyanın bakımına ilişkin topladığım bilgileri kendi deneyimlerimi de katarak aktarmak istiyorum. Üstte resmini verdiğim açelya 2006 yılında çekilmiştir. O açelya hala benim balkonumda ve açmaya devam etmektedir.
Açelyanın, çiçek açmasına engel olan en önemli nedenlerden biri, yaprak hastalıklarına kolay yakalanan bir bitki olmasıdır. Eğer açelyanızın yapraklarında kahverengileşmeler ve kuruyup dökülmeler görüyorsanız, halk arasında "pas hastalığı" denilen yaprak hastalığı oluşmuş demektir. Bu durumda ya uygun bir ilaç almalısınız ya da hastalıklı dalları ve yaprakları budayarak çıkarmanız gerekmektedir. Aslında bu hastalığı hiç görmeden de bu ilacı koruyucu olarak iki ayda bir kullanabilirsiniz.

İkinci önemli husus, bitkinin toprağı ile ilgilidir. Açelya toprağındaki besinleri süratle tüketen bir bitkidir. Onun için her sene çiçeklenme döneminden sonra açelyanın toprağını ve saksısını değiştirmek gerekir. Açelya özel bir toprak ister. Alınan toprağın üstünde muhakkak "Açelya için" diye yazmalıdır.
Bitkinin sağlıklı çiçek açmasını gerçekleştirmek için bir üçüncü zorunluluk ise açelyanın yaz aylarını mutlaka dışarda ve gölge bir köşede, sık sık yaprakları yıkanarak geçirmesidir. Kışın kaloriferli kuru salonlar da açelyaya uygun değildir. Kapalı balkonlarda, mutfağınızın bir köşesinde veya çok rüzgar almayan açık balkonlarınızda, ara sıra ek besinlerde vererek açelyanızın bol çiçeklerinizi seyredebilirsiniz.

20 Kasım 2009 Cuma

ECHEVERİA ( AŞKIN GÖZYAŞLARI )




Echeveria'nın yeryüzüne dağılmış 150 türü olduğunu biliniyor. Ülkemizde yaygın olarak görülen türü Echeveria Elegans’tır. Çiçekleri yaprak sapında karşılıklı olarak sıralanır. En altta başlayan çiçeklenme, sapın en üst kısmına değin uzanır. Bu da bitkinin uzun süre çiçekli kalmasını sağlar. Rozet biçiminde mavi-gri porselenlere benzeyen yaprak­ları, incecik bir sap üzerine sıralanan kavuniçi ve sarı ha­reli çiçekleriyle, kaya bahçelerinin vazgeçilmezidir. Bah­çesi olmayanlar da kolaylıkla yetiştirebilirler onu. Tabii balkon ya da teraslarının en özel köşelerini ayırmak şar­tıyla. Hatta ev içinde güneş alan bir yere de razı olur ko­layca. Bir de dekoratif bir saksıya koyarsanız değmeyin onun keyfine.



Meksika, Orta Amerika ve özellikle Teksas’ın yan çöl ortamında doğal olarak yetişen çiçeklerdendir. Yaprakları etli bir bitki türüdür. Bu da, su tutma niteliğinin en önemli göstergesidir. Adını İspanya’nın Bask Bölgesi’nde doğmuş ve Meksika’da çalışmış botanikçi-ressam, Atanasio Echeveria’dan almıştır. Zaten görüntüsü de tıpkı tabloları andırır. Bodrum’daki kimi seralarda Aşkın Gözyaşları adıyla da bilinir.
Bakımı çok kolay bitkidir. Sıcağa dayanıklı bir tür de olsa, yarı gölgede maviye çalan yaprakları daha diri olur. Çiçeklenme bittiği zaman kurumaya başlamış olan saplar dibinden kesilirse iyi olur. Bu da aynı sezon içinde ikinci bir çiçeklenmeyi sağlayabilir.
Kumlu ve verimsiz toprakları sever. Kum ve bahçe toprağının eşit karışımı en ideal topraktır. Saksıların üzerlerini yanardağ tüfüyle kaplayabilir hatta toprağına da karıştırabilirsiniz.
Çoğu sukkulentlerde olduğu gibi aşırı sulama bitkinin ölmesine sebep olabilir. Bulunduğu kabın dip kısmı kesinlikle delik olmalıdır. Güneş altında sulamayın, yaprakları çürür. Su genelde akşam saatlerin­de verilmedir. Yaz aylarında toprağı kurudukça sulayın. Kışınsa hemen hiç su istemez. 15 günde bir az ölçekte sulamanız yeterli olacaktır.
Echeveria gövdesinde minik yavrular üretir, bunlar sonbaharda sökülür , kum ve torfun yarı yarıya karışımına dikilir. İki ay içinde köklenmeye başladığını görürsünüz. Bitkiler de bu dönemde geli­şir. İkinci bir yöntem de yaprak çeliğidir. Sağlıklı bir bitki­nin yaprağı kesilip birkaç gün gölgede tutulduktan sonra dip kısmından yine aynı karışıma dik olarak yerleştirilir. Yaprakların ıslanmamasına özen göstermek kaydıyla ara sıra sulanır. Yaprağın dibinden minik Echeveria’nın doğu­şunu bekleyebilirsiniz.


16 Kasım 2009 Pazartesi

İSTANBUL'A ALIŞMA

Altı ay İstanbul'dan ayrı kaldıktan sonra bu güzel şehire uyum sağlamak maalesef çok zor oluyor. Hele bu sene heryer araba dolmuş. Günün her saati bütün yollarda trafik çok yoğun. Ne yapalım gülü seven dikenine katlanır. Burada da güzellikler bulmaya çalışacağız. Ben yine çiçeklerimi sizlere anlatmaya devam edeceğim. Yorumlarınızı eklerseniz memnun olurum.

30 Ekim 2009 Cuma

AR-TUR'A HÜZÜN ÇÖKTÜ



Okulların açılması ve güneşin kuvvetini yitirmeye başlaması ile birlikte yazlık mekanlar yavaş yavaş boşalmaya başlar. Aslında eylül ve ekim ayları böyle yerlerde yaşamak için en güzel zamanlardır. Gün içinde istediğiniz saatte yürüyüş yapabilir, istediğiniz zaman denize girebilirsiniz. Sizi bunaltan sıcaklar azalmış, yörenin sert rüzgarları hafiflemiştir. Plajdaki bütün şemsiyeler boştur, istediğiniz yere oturabilirsiniz. Servis yapan çocuklar etrafınızda döner, istekleriniz anında gelir.


Esas değişim bahçelerde olur. Sararan ve dökülen yapraklar bana her zaman hüzün vermiştir. Acaba bozuluyor mu diye önce korkarım sonra mevsim gereği olduğunu anlarım. Teker teker kapanan evlerde yaşam bittikçe, bahçelerde bozulmaya başlar. Sahipsiz kalan ayvalar ve narlar yerlerde sürünür.Kışa hazırlanması gereken bahçeler kaderine terkedilir. Ar-tur'da sonbaharı çok seviyorum. Komşular ile yapılan toplantılar, akşam üzerleri Güvercin Koyu'nda kekler, börekler, kurabiyelerle içilen çaylar. Hoş sohbetler, yeni dostluklar, nefis bir günbatımı. Kaz Dağları'ndan gelen tatlı esintiyi içine çeken, bundan medet uman yaşlı insanlar, hastalar. Evet biz de havaların soğuması ile bu günleri bitirmeye karar verdik. Bahçemiz temizlendi, ağaçlar budandı, gübrelendi. Mevsimlik çiçekler söküldü, kalanlar korunaklı yerlere çekildi. Reçeller yapıldı, tohumlar ve kurutulan bitkiler hazırlandı. Ne diyelim seneye sağlıkla tekrar gelmek kısmet olur inşallah.

24 Ekim 2009 Cumartesi

CHRYSANTHEMUM (KASIMPATI )








Familyası: Compositae Anavatanı:Uzakdoğudur.
Kasımpatılar, 200 kadar türü bulunan tek yada çok yıllık çiçeklerdir.Yaprakları yeşilin her tonunda çok parçalı, oval yada şeridimsi biçimli, kenarları çoğu kez kaba dişli olur.Salkım halinde ve yalınkat yada katmerli açan bileşik çiçekleri bulunur. Siyah ve mavinin dışında kalan hemen her renkte çiçekleri vardır. Bazı türleri iki renkli olur. Organik madde yönünden zengin ama gevşek yapılı bahçe toprağını sever. Toprak kuruyunca bol su verilmelidir. Ev otamında serin, cam önü veya kapalı camlı balkon ve dış mekanda soğukta iyi sonuç verir. Bol ışık ,direkt güneş ister. Çiçeklenme döneminden önce ve çiçeklenme döneminde fosfor ağırlıklı gübreler kullanılır. Kökten bölme yada yeşil çelikleri ile çoğaltma yapılır.Kökten bölme işlemi ilkbahar ve sonbaharda; yeşil çelikle çoğaltılmaları ilkbahar ve yaz mevsimlerinde yapılmaktadır.

9 Ekim 2009 Cuma

MEVSİMİ GEÇEN ÇİÇEKLERİ KURUTABİLİRSİNİZ.





Sonbahar çiçeklerimi benden aldı diye üzülmeyin sakın. Kapınızı aralık bırakın onlar da bizimle beraber içeri girebilirler. Salonumuzda mis kokularıyla misafir olabilirler. Bahçelerde veya saksılarda son taze çiçekler açmış halde. Hoş kokulu güller, kadife çiçekleri, papatyalar kısa süre sonra yaza veda edecekler..
Bütün kış koruyabileceğiniz çiçeklerle vazolarınızı doldurmak için geç kalmış sayılmazsınız. Çiçek kurutmak aslında hem kolay hem de çok zevkli bir uğraş. Biraz sevgiyle ve emekle kurutacağınız çiçekler bütün bir yıl ömrünü sürdürecektir. Bu arada yaprak ve çiçek kurutmanın sırrı onları sadece kuruyken, çok düzgünken ve genellikle de tam olarak açmadan hemen önce koparmaktır. En bilinen ve basit yöntem çiçekleri tersten asarak kurutmaktır. Bunun için öncelikle çiçeğin tüm yapraklarını temizleyin. Daha sonra da onları bir lastik yardımıyla saplarından özenle bağlayarak, küçük buketler yapın. Son olarak da serin bir yerde başaşağı asın. Sıcak havada diplerinden olgunlaşıp kopabilen her tohumlu çiçek için bu yöntem geçerlidir. Lavanta gibi güller de bu işleme olumlu cevap verirler.
Kuru çiçeklerinizi eğer vazoda tutacaksanız ona göre dik duran çiçekler seçmelisiniz. Bir sepet içine veya hoş bir kase içine çeşitli çiçeklerle, yapraklarla ve bunların arasına katacağınız meyve kuruları ile bir karışım hazırlayabilirsiniz . Bunlara aktardan alacağınız kokulu yağlardan ( meyve veya çiçek kokusu) 5-6 damla koymanız yeterli olacaktır. Çiçekleriniz salonunuzun en güzel köşesinde kokularıyla size tekrar yazı yaşatacaklardır.

Çiçek kurutmanın püf noktalarını kısaca belirtmek gerekirse:
  • Çiçeklerinizi nemli bir günde toplamayın. Akşam üzeri saatlerini tercih edin.
  • Kimyasal madde kullanmanıza gerek yoktur.
  • iyi havalandırılan, karanlık ya da hafif loş, kuru ve sıcak bir yerde uygulama yapın.
  • Çabuk kurursa şeklini ve rengini daha iyi korur.
  • Ortamın ışık almaması gerekir aksi halde çiçeklerin renklaei solar.
  • Çiçekleri demet yaparken sıkı bağlayın kuruyunca dallar büzüşür.
  • Gazete kağıdı üzerinde de kurutabilirsiniz ancak sık sık ters çevirmek gerekir aksi halde küflenme olur.
  • Bütün bunlara dikkat edilirse çiçekler iki gün ile beş hafta arasında istediğimiz görünüme kavuşur.

26 Eylül 2009 Cumartesi

IPOMOEA QUAMOCLIT ( YILDIZ ÇADIRI, SELVİ SARMAŞIĞI)


Sevgili Nur Hanımın blogunda bu çok sevdiğim çiçeğin resmini ve yazısını görünce ben de hemen bir fotoğraf çekip yazı eklemeye karar verdim. IPOMOEA QUAMOCLIT , YILDIZ ÇADIRI ,çiçeğini bahçenize veya saksınıza bir defa dikmeniz yeterli. Ondan sonra gelen senelerde istemesenizde o mutlaka bir yerlerden çıkıyor. Hiçbir sorunu yok. Özellikle ağaç gövdelerinde, palmiyelerin boş duran iri gövdelerinde asmanızın demir direklerinde o kadar şık duruyor ki. Bu çiçeği gördüğünüz yerden tohumlarına erişebilirsiniz. Yaz başında istediğiniz yerlere dikebilirsiniz.

23 Eylül 2009 Çarşamba

ÜZÜMLERİMİZ




Bu üzümlere nasıl bakılır, nasıl yetiştirilir size bilgi veremiyeceğim. Çünkü bu işi daha çözemedik. Budanmaları ve ilaçlanmaları bayağı karmaşık bir iş. Budama işini bilen birine havale ediyoruz, zaten budama zamanında yazlıkta olamıyoruz. Ama daha sonraki ilaçlamalarını başarmaya başladık. İnternet sen nelere kadirsin!
Şu anda o kadar güzellerki koparmaya kıyamıyorum ve durmadan resimlerini çekiyorum. Bu güzelliği de blogumu okuya
nlarla paylaşmak istedim.

12 Eylül 2009 Cumartesi

LİLİUM CANDİDUM (BEYAZ ZAMBAK, MİS ZAMBAĞI)


Ben bahçemde Lilium'ları hazır buldum ama onlara gerektiği şekilde bakarak her sene çiçek açmalarını sağlıyorum ve soğanlı çiçekleri yetiştirmekten büyük bir zevk alıyorum. Lilium soğanlarını hiç ellemiyorum, köklerini korumak için kış başında yaprak kuruları ile örtüyorum.
Lale soğanlarını topraktan çıkarıyorum kum içinde karanlık bir yerde saklıyorum ve kış başında yazlıktan eve dönerken toprağa dikiyorum. Nisan ayı ortalarında yazlığa geldiğimde rengarenk çiçeklerimi açmış buluyorum. Lilium'lar biraz daha geç açıyorlar. Çiçeklerin açışını gözlerinizle takip edebiliyorsunuz.

7 Eylül 2009 Pazartesi

5 Eylül 2009 Cumartesi

BAHÇEMİZ


İkibuçuk aydır çok önemli bir sebeple bahçemden ve çiçeklerimden ayrıydım. Tabii ki bahçeye bakan bir görevli ve canı gönülden ilgilenen sevgili komşularım vardı ama sulamakla herşey tamam olmuyor. Bütün bitkiler birbirine girmiş bakımsız bir ormana dönmüş heryer. Neyse yapacak birşey yok zamanla yine düzelir herşey. Torunumuz çiçeklerimizden daha kıymetli.
Ama önemle şunu belirtmek istiyorum, Rozetler, Düğme çiçekleri ve kadifeler harika her durumda ve her şartta sorunsuzca çiçeklenip bizi güldürüyorlar.

16 Ağustos 2009 Pazar

ÇİÇEK SEVGİSİ

Çocukluğum bahçeli bir köy evinde geçti. Anneannem bahçenin her köşesinde başka bir çiçek yetiştirirdi ve hep bana anlatırdı. Ayrıca meyve ağaçlarımız da vardı. Bu çiçek hastalığı daha sonra anneme ve bana da bulaştı. Daha doğrusu bulaşmış. Koşullar ne olursa olsun her dönemde balkonumda, salonumda hep çiçeklerim oldu. Bu çiçeklere her zaman bilgi edinerek, bilerek, anlayarak bakmaya çalıştım. Onlarla konuştum ve sevdim. Hiçbir zaman hazır çiçekleri alıp dekor olarak oraya buraya oturtmadım, kendim yetiştirmeye çalıştım.
Neticede bahçeli bir yazlık evimiz oldu. Aslında evi almamızın en büyük sebebi de bahçesi idi. İçinde yetişmiş çeşitli meyve ağaçları vardı. Ve tabii çiçek yetiştirmeye elverişli yerler. Doğru şeyler yapabilmek için internet aracılığı ile bilgi toplamaya başladım. Tohumlar topladım, onları tasnif ettim. Bahçemizi hala istediğim hale getiremedim ama elbet olacak.
Sonunda bu çiçeklerle dolu dünyamı herkesle paylaşmaya karar verdim. Resimlerin büyük çoğunluğu kendi bahçemden. Bilgiler tabii ki derlemedir. Eğer ben de bazı kişilere faydalı olabiliyorsam ne mutlu bana.

28 Temmuz 2009 Salı

CATHARANTHUS ROSEUS (ROZET ÇİÇEĞİ )

Rozet çiçeğinin anavatanı Madagaskar'dır. Bakımı çok kolaydır. Güneşli veya yarı gölge alanlarda yetiştirilir. Sıcağa dayanıklıdır. Fazla su istemez. Saksıda da yetiştirilebilir. Çiçekleri değişik renklerde olabilir. Beyaz, pembe, leylak. Üretilmesi tohumla veya çelikle olur. Tohumlar karanlıkta çimlendiklerinden, kasalara ekilip üzerleri hafifçe kapatılarak karanlık yerde bırakılır. Çimlendikten sonra ışığa çıkarılır. Çimlenmeden 4-5 hafta sonra şaşırtma yapılır.